Yok ederek var olmak!.
Padişah olmak ya da tahtta daha uzun süre kalmak için, babalarını, kardeşlerini, yeğenlerini boğdurarak öldürttüler.
Sunni – Türk ulus devlet oluşturmak için, farklı etnik kökene ve farklı dine mensup yurttaşlarına katliam uyguladılar, soykırım dan geçirdiler.
İktidarlarına tehdit gördükleri muhalifleri bir şekilde yok ettiler.
Kiminin başını taşla ezdiler, kimine kaza süsü verdiler. Sayısı belirsiz muhalif kayıplara karıştı!.
Ellerine geçirdikleri siyasi güçle daha çok zenginleşmek için ormanları yok ettiler, doğayı zehirlediler.
Hayvan dostlarımızı yeni düşman olarak ilan ettiler! Onları da öldürerek yok etmek istiyorlar.
Nazım usta on yıllar önce ne güzel söylemiş.
“Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim. Akarsuyun, meyve çağında ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanı”…
Onlar Nazım’a da düşman. O vakit “inandıkları din” den söyleyelim, belki utanırlar!.
Enam suresi 38. Ayet. “Dört ayakla dolaşanları da kökü toprakta olanları da ben yarattım. Onların korunmasını da insanlara bıraktım”…….
.
Doğumdan 5 dakika sonra ismine, dinine, milletine, ve mezhebine karar verirler. Ve sen ömrünün geri kalanını seçmediğin şeyleri savunarak geçirirsin.
Schopenhauer