TEKNİK DİREKTÖR
Buca Eğitim Fakültesinde öğrenciydik. Alman Ulusal Basketbol takımının çalıştırıcısı okulumuza konferans vermeye gelmişti. Anfiyi doldurmuştuk, salonda çıt çıkmıyordu. Can kulağıyla Hoca’nın anlattıklarını dinliyorduk. Şöyle bir cümle çok ilgimi çekmişti, hiç unutmadım. “ Bir takımın başarısının % 5-10 kadarı çalıştırıcınındır”. Geriye kalan % 90-95 spor tesislerinden tutun, sporcunun biyoritmine, aile bağlarından, antrenman sahasının, tesisinin uzaklığına kadar her şeydi.
Şimdi bu bilgiler ışığında güzide bir spor kulübümüzün Dünyaca tanınan teknik direktöre 1,4 milyar tl ödediğini duyuyorum. İlla da bu para ödenecekse paranızla 4-5 tane yıldız, yetenekli futbolcu alamaz mıydınız? Sonuç odaklı düşünecek olursak, ne dersiniz?
Öylesine tezatlar ülkesiyiz ki bir teknik adamı alıp getirmek için özel uçak gönderiyoruz. “Göle maya çalıyoruz” ya tutarsa diye. Diğer yanda dünya şampiyonu kızlarımız daha dün ABD takımını ABD de yenerken eko sınıfta yolculuk yaptırıyoruz. Üstelik teknik direktöre verilen paranın %10 u kadar bir bütçeyle yönetilen Voleybol federasyonu çatısı altında bu başarılara imza atmışlardı.
20 yıldır neredeyse parlak bir başarımız olmayan futbola milyarlar akıtmayı sürdürüyoruz. Diğer tüm branşlar üvey evlat sanki.
Profesyonel düşünce ve yanında amatör ruh olmadan başarı olmayacağı kesin.
Bu işte bir yanlışlık var ama.!
.
MEMLEKET NAZIM HİKMET
Yeryüzünden başka bir insan geçmiş olabilir mi Vatanı için “Kuvayi Milliye” Kurtuluş destanı yazan, yurdunu, insanını böylesine seven? Vatan hasretiyle yabancı topraklarda yaşamak zorunda kalıp, ülkesinden çok uzaklarda yaşama veda eden bir insan olmuş mudur?
Anısı güzel şairimiz Nazım Hikmet.
Aşk Mönüsü
“Sen sabahlar ve şafaklar kadar güzelsin
Sen ülkemin yaz geceleri gibisin
Saadetten haber getiren atlı kapını çaldığında
Beni unutma
Ah! saklı gülüm
Sen hem zor hem güzelsin
Şiirlerimin ılıklığında açılmalısın
Sana burada veriyorum hayata ayrılan buseyi
Sen memleketim kadar güzelsin
Ve güzel kal.
Nazım Hikmet