.
Seviyorum seni,
her ne kadar çılgınca olsa da,
Her ne kadar bu boş
Ve utanç verici bir emek olsa da,
Ve bu aptalca mutsuzluk içinde,
Ayaklarınızın dibinde itiraf ediyorum!
Yakışmasa da bu yaşıma, mevkime.
Artık akıllı olma zamanı!
Ama bütün belirtilerden anlıyorum ki,
Aşk hastalığı var ruhumda.
.
Esniyorum sıkılıyorum sensiz;
kıvranıyorum ve üzülüyorum seninleyken,
Kalmadı gücüm, söylemek istiyorum,
Meleğim, seni nasıl sevdiğimi!
.
Oturma odasından gelen
Hafif adımlarının, elbisenin fısıltısını,
Ve masum, bakire sesini duyduğumda,
Kaybediyorum tüm aklımı o an.
Gülümsediğinde, sevinç,
Yüzünü çevirdiğinde, hüzün çöküyor üstüme;
Acılar sanki günün ödülü.
.
Senin solgun elin
Nakış yaparken özenle
Kayıtsızca eğildiğinde,
Gözlerini ve buklelerini indirdiğinde,
Sessizce, içtenlikle,
Hayranlıkla bir çocuk gibi izliyorum seni!..
.
Söyleyeyim mi sana mutsuzluğumu,
Kıskançlık acımı,
Kötü olduğunda hava
Hazırlandığında yürüyüşe çıkmak için uzak bir yere
Ve akınca yalnız başına gözyaşların,
Ve fısıldaşmaların biriyle köşede,
Ve Opocko’ya gezilerin,
Ve akşamları piyanoyla bütünşen
Parmaklarını kıskanıyorum…
.
Acıyın bana, Alina!
Yok cesaretim sevdanı istemeye.
Belki de günahlarım yüzünden,
Meleğim, layık değilim aşkına.
Ama numara yap, beni sevdiğini söyle!
Bir bakış öyle güzel ifade edebilir ki her şeyi
Ah, beni kandırmak zor değil!..
Kandırılmaya hazırım!
.
Şiir: Alexander Sergeyevıce Puschkin
.
Çeviri: Natalia Krokuv / Molla Demirel
…
Rus şair Alexander Sergeyevice Puşkin,
Moskova’da 06. 06 1799, yılında Moskova’da doğdu ve 10. 02. 1837’de Leningrad (Sankt Petersburg‘da) öldü.
Şair Vassilliy Lvoviç Pusckin’in(1770-1830), yeğenidir. Rusya’nın en büyük çağdaş şairi olarak kabul edilir. Eski kalıtsal aristokrasiden geliyordu; anne tarafından BÜYÜK PETER’in Afrikalı kölesi HANNİBAL’in büyük torunuydu. Puşkin 1811’den 1817’ye kadar Tsarskoye Selo’daki (şimdiki Puşkin) lisesinde öğrenciydi ve daha sonra kamu hizmetinde çalıştı.
Lisedeyken St Petersburg’un edebiyat salonlarına ve topluluklarına (“Arsamas” “Seljonaja lampa”) girmeyi başardı. Hicivli ve siyasi şiirleri nedeniyle 1820’de Ekaterinoslav’a, daha sonra Kişinev ve Odessa’ya nakledildi ve 1824’ten 1826’ya kadar babasının Mikhailovskoye’deki (Pskov Valiliği) malikanesine sürgün edildi.
Daha sonra Moskova ve St Petersburg’da yaşadı ve burada Çar I. Nikolaus’un kişisel sansürüne maruz kaldı. 1836 yılında “Sovremennik” (Çağdaş) dergisini kurdu. Karısı Natalya Goncharova’nın (1831’den beri) onuruna yönelik entrikalar ve saldırılar nedeniyle bacanağı olan ve Fransız kökenli bir göçmen olan Asker Subayı olan Georges D’Anthes ile bir düelloya yol açtı ve bunun sonucunda öldü.
PUŞKİN, Rus edebi dilinin gerçek yaratıcısı olarak kabul edilir. Eski çağdaşları V. A. SHUKOVSKY, P. A. Katenin ve K. N. Batyushkov’dan esinlendiği söylenir. Ayrıca zamanının edebi geleneklerini çok iyi bilen bir şair. Bu doğum günü dünyanın bütün Sovyet ülkelerinde ve dünyanın birçok ülkesinde kutlandı.
Üç gün önce de Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde Türkiye’deki çağdaş şiirinin babası sayılan Nazım Hikmet anıldı. Ben bu konudaki anılarımı yazdım. ((https://www.sozbizde.com/yazarlar/unutulmaz-anilar/?bclid=IwZXh0bgNhZW0CMTEAAR0fJEN9CYDeCUjrOfleJ468pEbr_zxHXQJ75WGhX8zI1sSbczrLJ7ZW79k_aem_AUwe9i6VixlstZCoIzZm4nszpm0tZ_DgXot2aQa8m5zvD4f1btlmnKW59dEJDZjabPnug_H2l9cv2aygWO1M47ob)
Ben ile Bayan Natalia Krukov Moskova’dayken, Puşkin’in bu şiirini 14 yaşlarında bir çocuk ayakta durmuş okuyordu. Ben Bayan N. Korukov’dan bu şiiri bulmasını ve Almancaya çevirmesini rica ettim. O çevirdi, gönderdi bana. Ama ben yitirdim. Evvelki gün gene gönderince ben de onu Almancası’ndan Türkçeye çevirdim. O tekrar Türkçeden kontrol etti… Bu Fotoğraf da bizim Moskova’daki Puşkin Müzesi’ndeki bir anımız.
06.06.2024
Molla Demirel