“aşkı şehirler yaratır,
şehirler yaşatır diyorum”
Necati Cumalı
Sizi bilmem ama çok kişi İzmir ve tabii ki Urla denilince Necati Cumalı’yı anımsar.
Çünkü çoğumuzun Urla’sı Cumalı’nın şiir, roman ve öykülerindeki Urla’dır hâlâ.
Ben ne zaman Urla’ya gitsem Cumalı’nın “Dört Kollu Pişpirik” şiiri aklıma gelir.
“Bekçi Ethem, yol çavuşu Ali Rıza/ Kürt Ziya, ben/ Süleyman’ın kahvesinde/ pişpirik oynuyorduk/ Dışarısı ışık denizi/ Hava limonata/ Ethem bir ara dışarı baktı baktı/ Urla’mız güzel, dedi/ Eşi yok dünyada…”
Şiir uzayıp gidiyor ancak bizim yerimiz dar.
***
Görüldüğü gibi Urla’nın sıradan insanları, onların düşünceleridir şiiri oluşturan.
Sonra “Susuz Yaz”da suyu köylüye vermeyen ağa, “Tütün Zamanı” olanlar, üzüm bağlarında “Zeliş”, “Aylı Bıçak”1 ve “Ay Büyürken Uyuyamam”daki aşk arayan tipler… Tren garında bir kadının yalnızlığının anlatıldığı “Mine”…
Hepsi de bu coğrafyanın insanları…
Necati Cumalı da bunu,1999’da kendisine verilen “İzmir Kültür Onur Ödülü” töreninde söylüyor:
“İzmir’de yaşadığım ilişkiler, anıların hepsi yazdıklarımda yankılarını buldu.(…) Bu şehre gelince kendimi suyuna kavuşmuş balık gibi hissediyorum.”
***
1963’te Melih Erksan‘ın Bademler’de çektiği “Susuz Yaz” filminden bir sahne…
Cumalı 1921’de, bugün Yunanistan sınırları içinde kalmış olan Florina’da doğmuş.
Bilindiği gibi 1800’lü yıllar Balkanlardaki küçük devletlerin Osmanlı’ya isyan dönemidir. Nerdeyse beş yüzyıl Osmanlı yönetiminde kalan bu devletler çeşitli nedenlerle bağımsızlık savaşlarını başlatmış, Osmanlı’nın da zayıf düşmesinden yararlanarak bunda başarılı olmuşlardır.
Bu isyanlardan ilkini Sırbistan ve Mora başlatır.
Arkasından 1829’da Yunanistan’ın bağımsızlığı gelir.
1878 Ayastefanos ve Berlin Antlaşmalarıyla Romanya, Sırbistan ve Karadağ bağımsızlıklarını kazanır.
Bu çalkantı Milli Mücadele’nin ardından mübadeleyi getirir, Balkanlardaki Türkler, Türkiye’ye, “bizdekiler”se Balkan ülkelerine gönderilecektir.
İşte bu göç dalgası Cumalı ailesini de 1923’te Urla’ya savurur.
Cumalı, dayısı Zülfikar Bey üzerinden, Balkanlardaki bu dağılma sürecini, buna karşı verilen mücadeleyi “Viran Dağlar” romanında anlatacaktır.
***
URLALI NECATİ CUMALI…
1923’te Necati Cumalı’nın ailesi Urla’ya yerleşir. Cumalı; 1938’de İzmir Atatürk Lisesini, 1941’de Ankara Hukuk Fakültesini bitirir ve avukat olur.
Bir yandan da edebiyatın içindedir; ilk şiiri 1939’da, Urla Halkevi dergisinde yayımlanır.
Kızılçullu Yolu adını taşıyan ilk şiir kitabı 1943’te çıkar.
O günlerde “Garip” şiir akımı ve bu akımı sürükleyen Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rıfat gibi isimler gündemdedir.
Bu şairler şiire; yalın, süssüz bir dil anlayışı getirmiş, şiirde konular da çeşitlenmiştir.
Artık sıradan insanın dertleri, sevinçleri, sevdaları; o güne kadar şiire girmez sanılan nesneler, görünümler; sokak, park, güneşli havalar, yaşama sevinci, Dünya Savaşı’nın getirdiği sıkıntılar yazılan şiirin konuları arasındadır.
Necati Cumalı da adına daha sonraları “Garip Şiiri” denecek olan bu akımın ya da toplumcu gerçekçi “40 Kuşağı” anlayışının bütünüyle dışında sayılmaz.
Ama o daha çok Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Salâh Birsel, Sabahattin Kudret Aksal gibi şairlerin çizgisindedir.
Politik argümanlardan ziyade, gündelik yaşamın kendine özgü ince çizgileri daha öndedir bu şairlerde.
Cumalı’nın; “Mutlu olmak her vakit elimizdedir/ Bütün istediğimiz bundan ibaret/ Köylüye toprak, kovboya kement/ Her şeyin başında, her şeyden önce/ Hürriyet”2 şiiri buna örnek sayılabilir. Küçük mutluluklar, insanın halleri bu şiirin ana konusudur.
***
Cumalı; “Kızıl Çullu Yolu”ndan sonra; “Harbe Gidenin Şarkıları”, “Mayıs Ayı Notları”, “Güzel Aydınlık”, “İmbatla Gelen”, “Bozkırda Bir Atlı”, “Güneş Çizgisi”, “Başaklar Gebe”, “Aç Güneş”, “Yarasın Beyler”, “Tufandan Önce” ve 1985’te “Aşklar Yalnızlıklar” adlarıyla bildiğimiz şiir kitaplarıyla okur karşısına çıkar.
Sonra şiir sanki molaya çekilir; öykü, roman ve tiyatro yapıtları öne çıkar.
1962’de filmi de çekilen “Susuz Yaz”, “Aylı Bıçak”, “Ay Büyürken Uyuyamam”, “Makedonya 1900”, “Dila Hanım”, “Tütün Zamanı”, “Mine”, “Zeliş”, “Derya Gülü”, “Viran Dağlar” gibi öykü ve romanları sırayı alır.
Necati Cumalı çalışkan bir yazardır.
***
ANI EVİ…
10 Ocak 2001 yılında yitirdiğimiz bu büyük yazar şimdi Urla’da, kendi adıyla açılmış olan “Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi”nde yaşatılıyor.
Orada özel eşyaları, kitapları, özel koleksiyonları, fotoğrafları, yazdığı dergiler, kendisiyle ilgili dergilerde ve basında çıkmış yazı ve haberler yer alıyor.
Ben sık uğrarım oraya; en çok da İngiliz kumaşından dikilmiş kalın kahverengi kareli ceketi, kravatları, piposu, kalemleri, daktilosu ilgimi çeker…
Filmini izlediğim “Susuz Yaz”, tiyatro olarak izlediğim “Derya Gülü” başta olmak üzere bütün kitapların baskıları, kapak resimleri de anı evinin duvarlarını süslemektedir.
***
Necati Cumalı elbette bütün ömrünü Urla’da geçirmedi ama onun Urla sevdalısı olduğu da aşikârdır.
Sedef Tunçağ’ın “Urla-Belge ve Anılarla”3 kitabında okumuştum; Cumalı, Urla’ya her geldiğinde dönemin belediye başkanı Bülent Baratalı’yla Urla’yı konuşurmuş.
Öyle ki Urla’nın merkezine yapılacak bir park için kendi çizdiği eskizleri başkana İstanbul’dan gönderdiği bile olmuş.
Yaşar Kemal, Cumalı için, “Yaşlanmaz bir şair çocuk!” dermiş.
Eserlerinde Urla, sıradan insanın sıkıntıları, sevinç ve mutluluğu; toplumsal konularla aşk teması hemen kendini belli eder.
O halde buram buram aşk kokan “Sunu”4 şiirinden bir bölümle yazıyı sonlandıralım.
Küçüğüm, sen şimdi on sekizindesin/ Güzelliğin gün günden dillere destan/ Hatıramda herbiri seninle canlanan/ İzmir’in günlerinde gecelerindesin.
(…) Aşkı şehirler yaratır, şehirler yaşatır diyorum/ Gün gelir aşklariyle anılır şehirler anılırsa/ Niyetim sevdalı sözler etmek de olmasa/ İzmir için ne yazarsam sana sunuyorum!
…………………..
1 Sonraki baskılarda “Ay Büyürken Uyuyamam” içinde bir bölüm olarak yayımlandı.
2 Her Dilde Türkülerin Meramı Bir (Güzel Aydınlık, Necati Cumalı, şiirler 1, Çağdaş Yayınları, Şubat 1996, s.105)
3 Yakın Yayınları, 2022, İzmir.
4 İmbatla Gelen, Necati Cumalı, şiirler 2, Çağdaş Yayınları, Şubat 1996, s.26-27 (İmbatla Gelen, kitabının ilk baskılarında “İthaf” adıyla yer aldı.)
KAYNAK: https://yenigun.com/makale/20971241/salim-cetin/aski-sehirler-yaratir