6
“Tonyukuk Yazıtı Anıtı Abidesi
Tonyukuk Yazıtında Ne Yazıyor ve Anlatılıyor, İçeriği Nedir
Tonyukuk Yazıtı, üzerinde dört tarafında da yazılar bulunan ve iki dikili taştan oluşan bir anıttır. Toplamda 62 satır yazıya sahip olan bu yazıtta, İlteriş Kağan dönemini anlatan ilk 17 satır ve ardından Kapgan Kağan dönemini anlatan bir sonraki 20 satır yer almaktadır. Anıtın anlatıcısı Tonyukuk olduğu için, yazının da Tonyukuk tarafından yazıldığı ve dikildiği düşünülmektedir. Tonyukuk, yazıtı ile kendi dönemindeki olayları, liderleri ve başarıları anlatarak bir tür hatıra bırakmış ve gelecek nesillere aktarılmıştır. Yazıt, dönemin siyasi ve kültürel yapısını yansıtan önemli bir belge olarak kabul edilir ve Türk tarihindeki bilgilerin kaynaklarından biri olarak değerlendirilir. Tonyukuk Yazıtı, Türk kültürü ve tarihinin izlerini taşıyan bir anıt olarak önemli bir keşif ve araştırma kaynağıdır.
Tonyukuk Yazıtı’nda, Vezir Tonyukuk’un yaşadığı döneme ait tarihî olaylara ayrıntılı bir şekilde yer verilmektedir. Yazıt, Türklerin bağımsızlık mücadelesinde karşılaştığı zorlukları, çektikleri sıkıntıları ve bu süreçte ortaya koydukları mücadeleyi anlatmaktadır. Tonyukuk’un etkisi, elde edilen başarılarla birlikte vurgulanmaktadır
Tonyukuk, İlteriş Kağan ve Kapgan Kağan’ı tahta oturtmasıyla ilgili bilgileri yazıtta paylaşmaktadır. Onların liderliği altında, devletin gücünün arttığı ve milletin birlik ve beraberlik içinde olduğu vurgulanmaktadır. Tonyukuk, bu ifadeleriyle Türk devletinin ve milletinin birliğinin önemini vurgulamaktadır.
Yazıt, Tonyukuk’un liderlik ve stratejik yeteneklerini yansıtan bir kaynaktır. Tonyukuk’un devlete ve millete olan katkıları, yazıtta detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Tonyukuk’un politik ve askeri kararlarıyla Türklerin bağımsızlık mücadelesindeki rolü vurgulanmaktadır. Bu yazıt, Türk tarihindeki önemli bir dönemi aydınlatan ve Tonyukuk’un liderlik vasıflarını sergileyen bir belgedir.
Tonyukuk Yazıtı, sadece tarihî bir belge olarak değil, aynı zamanda Türkçenin yazılı edebiyatının ilk kaynaklarından biri olması nedeniyle dilbilim ve edebiyat açısından da büyük bir öneme sahiptir. Yazıt, Türk dilinin özelliklerini yansıtarak dilbilimciler ve edebiyat araştırmacıları için zengin bir kaynak olmuştur.
Tonyukuk Yazıtı, dil ve anlatım özellikleri bakımından folklorik unsurlar içermektedir. Örneğin, yazıtın 13. ve 14. satırlarında, ince bir şeyin kolaylıkla bükülebileceği ve kırılabileceği, ancak kalın bir şeyin parçalanmasının daha güç olacağı ifade edilmektedir. Bu tür ifadeler, halk hikâyelerinde de sıkça kullanılan motiflerdir.
Tonyukuk’un sözleri, yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarılmış ve halk hikâyelerinin konusu haline gelmiştir. Onun bilge sözleri ve liderlik vasıfları, Türk kültüründe derin bir etki bırakmış ve halk arasında efsaneleşmiştir. Tonyukuk Yazıtı, bu efsaneleşmiş figürün sözlerini içermesiyle de halk hikâyelerinin kaynaklarından biri olarak kabul edilmektedir.
Tonyukuk Yazıtı, dilin yanı sıra kültürel ve folklorik açıdan da önemli bir değere sahiptir. Türk dilinin köklerine ve kültürel değerlerine dair ipuçları sunan bu yazıt, Türk edebiyatının ve kültürünün derinliklerine bir pencere açmaktadır.”
Orhun vadisini takip ettik. Göktürk uygarlığının izlerini taşıyan taş sutunların saklandığı depoyu gezdik. Yakında bir müze inşaatı var. Bitirildiğinde bu arkeolojik eserler müzeye taşınacak.
Daha sonra Cengiz Han müzesinin de olduğu devasa Cengiz Han heykelinin karşıladığı komplekse gittik. Burasını eski belediye başkanı yaptırmış. Özel bir müze. Çevresindeki binlerce dönüm araziyi satın almış. Buranın gelecekte Turizm potansiyeli olacağını öngörmüş.
Devamında milli parka gittik. Giriş ücretli, çok geniş alan. İçerisinde Moğol kampları, oteller, lokantalar var.
En sonunda dağın eteğinde Tanrı’nın evi, Budist Tapınağı var. Yolları çok dik, yokuş. Sayamadığım kadar merdiven var. On iki kişilik grup da ben dahil dört kişi tapınağa ulaştık.
Budizmin de çeşitli mezhepleri var. Moğolistan Budistleri Tibet ekolünden. Budizm de öldükten sonra tekrar dünyaya dönmek var. Tekrar geri gelmek acı verici. Günahlarına göre farklı yaratık olarak gelebilirsin. İnsanlar yakınlarının geliş yolunu aydınlatmak için mumlar yakarlar. Tapınağa gelip onlar için dua ederler. Geri dönüş acı verici olduğu için dünyada günah işlemeden gidersen cennete gidersin, bir daha geri gelmezsin.
Din adamlarına Lama deniyor. Öğretmen demek. En büyükleri liderleri Tibette Dalai Lama’dır.
Şehrin merkezinde bile Tapınaklar duruyor, ibadete açık. Sovyetlerle daha çok din üzerinden hesaplaşıyorlar. Tapınakları yıktı, ibadeti yasakladı gibi. Ekonomik, kültürel, eğitim sistemi vb. konularda söz söyleyen yok. Gençler dönemi yaşamadıkları için muhakeme yapamıyor. Anne ,baba, diğer büyüklerinin memnun olduklarını söylüyorlar. 1930 lar da yapılan sosyal konutlar hala kullanılıyor.
Rusya’nın şehirlerine göre çok geri kalmışlar. Sovyet döneminde barınma, ısınma, enerji gibi insanların zorunlu ihtiyaçları sağlamış. Alt yapı, sanayi gibi temel problemleri bitirmemişler.
Bugün şehrin ortasında ki tapınaklar gökdelenlerin ortasında kalmış. Geniş araziler yüksek yapılaşmadan kurtulmuş. Eski mimari ile yenileri yanyana görmek mümkün. Şehrin soluk alacağı küçük yapılar ve yeşil alanlar. Tapınak arazileri Bursa da ki Paşa Çiftliği gibi şehrin soluk almasını sağlıyor.
Her dönem yönetenler Budizmi desteklemiş. Bu din sayesinde pamuk gibi yumuşak insan oluşuyor. Bu dünyada yaşadığın her şeyin bir sebebi var. İyi kötü olur, acı neşe olur. Zıtların birliği felsefesine dayanır. Şikayet edecek, isyan edecek bir durum yoktur.
Bugün Putin, Moğolistan’da. Hükümet binasına ve meydana yüz metre yakınız. Otele giderken yanından geçiyoruz. Güvenlik önlemleri görülüyor. Bizi ve vatandaşların günlük yaşamını etkileyen yasak yok.
Moğolistan’ın dinî inancı çoğunluk Budizm. Budist tapınaklarını gezdik. Bu tapınakta Budizm ibadet yapma şeklini uygulamalı olarak izledik.
Moğollar, Budizmi kendi dilleri ile okuyup yazmıyor. Dualarını Tibetçe yapıyorlar. Bu nedenle yazılanı ve söyleneni anlamıyorlar. Lamalar Tibetçe kitaplarını okuyup, ibadetleri yaptırıyorlar. Bizim gibiler anlatılanı anlamıyorlar, başka bir dilde yazılmış.
2-Eylül-2024
Ulanbatur da akşam yemeği Türk Restoran da.
Diyarbakır lı Veli’nin hazırladığı döner ve İskender bizi memleket de hissettirdi.
3-Eylül-2024