Datça’dan selam var…
DATÇA SAHİLLERİNİ TİMSAHLAR BASTI!!!
İzmir’den bir arkadaşım, Yapay Zeka’dan Datça sahillerindeki şezlong işgali ile ilgili bir görsel hazırlamasını istemiş.
Çıkan görüntü bu.
Biliyorsunuz, timsah avını yerken ağzını çok açtığı için gözünden bir sıvı gelir.
Timsah gözyaşı deyimi, bir şeye üzülmediği halde üzülmüş gibi görünen insanlar için kullanılır.
Acaba Yapay Zeka, halkın kamusal haklarını yiyenleri ve üzülmüş gibi görünüp onları kollayanları böyle mi betimledi?
Bana ilginç geldi.
Şimdi bu yapay zekaya “Timsah Dalkavuğu” diyen çıkar mı?
*
OKU DATÇA, YİTİP GİDEN SENİN HİKAYENDİR!!!
Buranın imarı 11 yıl önce bitti.
11 yıl önce fotoğrafta gördüğünüz bölgede bazı alanlar yol olarak ayrıldı.
Kamunun yolu.
Ama adam geldi, halkın o
yoluna göstere göstere iki tane kaçak çaybahçesi inşa etti.
Son yaptığı belediyenin tebligatından sonra.
Yani adam dedi ki belediyeye, “sen o tebligatla halkı kandır, bana sökmez.
Al sana deniz kıyısında, yolun ortasında gecekondu çay bahçesi.
Gücün yetiyorsa yık!”
Pazarda esnafın tezgahı, kendisine ayrılan alandan 30 santim taşsın anında ceza yazanlar, halka ait yola kaçak kafeterya yapanlara dokunamıyor.
Ya da faturasını ödeyemediği için vatandaşın suyunu anında kesenler, halkın yeşil alanına havuz yapanlara güç gösteremiyor.
Gösteremezler!
Çünkü yetki ve güçleri vesayet altında!
İşte bu bir rant dalkavukluğudur.
Bu dalkavukların güçleri sadece garip vatandaşa yeter.
Bunların kartvizitinde “halkçı” yazar, “rantçı” diye okunur!
Ne demişti Montesquieu?
“Bir toplumda dalkavukluğun getirisi, dürüstlüğün getirisinden daha fazla ise, o toplum batar.”
Rant uğruna yitip giden bizim hikayemizdir.
(Sürecek)