DATÇA’dan Selam Var!
Yeryüzündeki belki de en güzel sözcük; BARIŞ
***
FERHAN ŞENSOY VE DATÇA
Türk tiyatrosunun son kavuklusuydu Ferhan Şensoy.
Ortaoyununun mihenk taşlarından biriydi.
Üç yıl önce bugün kaybettik.
Geriye roman, deneme, günlük, tiyatro, televizyon dizileri, filmler ve senaryolardan oluşan hazine değerinde bir külliyat bıraktı.
Bugün ülkenin çok yerinde özlemle anılıyor.
Datça Belediyesi, Devlet Tiyatroları eski baş rejisörü Faik Ertener’in ısrarlı girişimleri sonucu geçtiğimiz Ocak Ayı’nda İskele Mahallesi 221 sokağa Ferhan Şensoy isminin verilmesini karara bağladı.
Aradan 8 ay geçti.
Ferhan Şensoy Datça’da var ama yok.
Karar kağıt üzerinde kaldı.
Çünkü 8 aydır o sokağa tabelası asılmadı.
Sokak meclis kararına göre “Ferhan Şensoy Sokağı” ama bilen yok.
Tabelada hala 221 sokak yazıyor.
Kendi aldığı kararı uygulayamayan bir yönetim anlayışına akıl erdirmek zor.
Neyse.
Gerçek şu ki, Ferhan Şensoy ismi milyonların gönlünde yaşıyor, o tabelaya ihtiyacı yok!
***
TANRILAR SAVAŞ İSTER TANRIÇALAR BARIŞ…
Attika’nın (bugünkü Yunanistan) ilk kralıydı Kekrops.
Deniz kıyısında muhteşem bir kent kurmuştu.
Ege ve Akdeniz’in en önemli şehirlerinden biriydi bu.
Kekrops kurduğu kente isim arıyordu. Herkese danışıyor ama önerileri bir türlü benimsemiyordu.
Sonunda karar verdi.
Bir yarışma yapılacak, kazananın ismi kente verilecekti.
Bu yarışmada Tanrıların babası Zeus önderliğindeki diğer tanrılar da hakemlik yapacaktı.
Yarışmacılardan hangisi insanlığa daha elverişli ve daha faydalı bir iş yapabilirse Kekrops’un kurduğu şehre onun adı verilecekti.
İki isim katıldı yarışmaya.
Biri denizler, depremler ve atlar tanrısı Poseidon.
Diğeri zeka, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçası Athena.
İlk Poseidon çıktı sahneye.
Üç çatallı mızrağını(Trident) deniz kenarındaki kayaya hızla vurdu.
Kaya kanatlı ve azgın bir ata dönüştü.
Uçabiliyordu.
Poesidon’a göre bu at ile her savaş kazanılırdı.
Sadece savaş arabalarını çekmekle kalmaz, göğüs göğüse çarpışmalarda önemli bir üstünlük sağlardı.
Sonra sıra Tanrıça Athena’ya geldi.
Athena mızrağını kayaya hafifçe sürttü.
Dalları meyvelerle dolu bir zeytin ağacı çıktı ortaya.
Athena’ya göre bu ağaç ölümsüzdü, meyvesi ile yağı insanlığı besler, ayrıca savaş ve kanı değil, barış ve mutluluğu getirirdi.
Zeus kazananı belirlemek için tanrılar meclisini topladı.
Uzun uzun tartışıp karar verdiler.
Yarışı Tanrıca Athena kazandı.
Çünkü insanlık için Athena’nın ağacı Poseidon’un atından daha faydalıydı.
Tanrılar karar gerekçesini de şöyle açıkladı.
“Barışın simgesi zeytin, savaşın simgesi attan daha üstündür.
İnsanlar için barış savaştan daha hayırlıdır.”
Ve şehre Tanrıça Athena’nın ismi verildi; Atina.
O günden sonra zeytin ve zeytin dalı tüm kadim kültürlerde barışın simgesi oldu.
Antik çağda Panathinaikos ve Olimpiyat oyunlarında sporculara zeytin dalından taç takılarak, sporun barışcıl olduğu vurgulanırdı.
Diplomatlar yabancı ülkeleri ellerinde zeytin dalıyla ziyaret ederek, barış için geldiklerini belirtirlerdi.
Mısır’ın ünlü firavunu Tutankhamon zeytin dallarından yapılmış barış ve adalet taçı takardı.
Gılgamış Destanı’nda ağzında zeytin dalıyla uçan güvercin barışı simgelerdi.
Mitolojiden yola çıkarsak
tarihte savaşları hep erkekler çıkarmış, barışı kadınlar savunmuştur.
Cicero der ki.
En kötü barış, en haklı savaştan bile daha değerlidir.
Savaşsız, barış dolu günler dileğiyle.
***
GÜZEL ATLAR ÜLKESİNDE
SADECE 150 GÜN…
*1 Nisan sabahı görevi devraldığında belediyenin 70 milyon liraya yakın borcu vardı, kısa sürede bu borç 20 milyon lira azaltıldı.
*Belediye çalışanlarının birikmiş SGK borçları, arsa satmadan, tasarrufa giderek ve gelirleri artırarak bir kalemde ödendi.
*Tablo halka şeffaf olarak açıklandı.
*Belediye çalışanlarının bağlı olduğu sendika ile toplu sözleşme imzalandı.
*Belediyenin tüm elektrik ihtiyacını karşılayacak olan ve 21 ayda tamamlanması planlanan Güneş Enerji Santrali’nin inşaat ihalesine Dünya Bankası kredisi ile başlandı. Şehir içinde 6 noktaya elektrikli şarj istasyonu kurulum çalışmasına start verildi.
*Yakında tamamlanacak olan şehir içi ulaşım ihalesinde, filoya elektrikli araç şartı konuldu.
*Kültür Sanat Akademisi kuruldu. Sanat ve kültürün farklı disiplinlerinden atölyeler oluşturdu. Gelir elde ediliyor.
*Çağdaş bir hayvan barınağı için 9 dönüm arsa tahsis edildi. 10 milyon liralık maliyet için “Barınağa bir tuğla da sen koy” denilerek kentte seferberlik başlatıldı.
*Ekmek fırınının16 Eylül’de hizmete açılacağı duyuruldu. Ata tohumundan üretilen ekmekler sosyal tesislerde satılacak.
*Kapalı/açık otoparkları işleten firma ile sözleşme fesh edildi. Oto parkları artık belediye çalıştıracak.
Uydu bağlantılı POS cihazları alındı. Plakalar uydudan okunacak ve kentte yaşayanlara indirimli abonelik sağlanacak.
*Çöplerin yer altına alınmasına ilişkin ilk uygulama başlatıldı. Halk beğenirse istasyon sayısı çoğaltılacak.
*”Ulaşım Master Planı” için İTÜ’den 3 uzman profesörün çalışmaları Kasım ayında hayata geçirilecek.
*Kent Konseyi ile ortak akıl yürütüldü. 2050 yılına kadar CO-2 tarafsız olacağını UNESCO’ya yazılı olarak gönderildi.
*Kültür Sanat etkinliklerine ağırlık verildi. Yerel festivaller, moda günleri düzenlendi. Tiyatro, satranç kulüpleri açıldı.
Güzel Atlar Ülkesi Kapadokya’nın şirin beldesi Ürgüp’ün belediye başkanı Ali Ertuğrul Bul ile çalışma arkadaşlarını kutluyorum.
Örnek alına.