DEMOKRATİKLEŞME!?…
Siyasette “yumuşama ve normalleşme” diyerek başlatılan siyaset arenasında neler oluyor!…
Ana muhalefet partisi lideri Özgür Özel’in “siyasette herkes birbiriyle konuşmalı, el sıkışmalı, sorunların çözümünde görüş ve öneriler tartışılmalı ” diyerek iyi niyetli girişimini fırsata çeviren tek adam, iktidarda kalabilmenin formülleri üzerinde yoğun olarak çalışıyor…. memleket yangın yeri, açlık, sefalet, işsizlik, tarım ürünlerine maliyetinin altında verilen taban fiyatlar… Dış politikada yalnızlaşan, bugün söylediğinin ertesi gün tersini söylemekten çekinmeyen, algı yönetimi ve trolleriyle gündemi değiştirerek ekonomide yaşanan sıkıntıların gözden kacirilarak ve gündem yeni ittifaklar arayışı, MHP ile 50+1 konusunda yaşanan sıkıntılar!.. Meral Akşener ile Cumhurbaşkanının görüşmesi, CHP’ne yapılacak ziyaret;
Memleket yangın yeri, Emekli 10 bin lira ve altında maaş alan emekliler, Açlık sınırının 19 bin liraya yoksulluk sınırının 62 bin liraya çıktığı dayanılmaz enflasyon; TÜİK %70′ üzerinde, ENAK enflasyonu %120 nin üzerinde seyrederken tek adamın oyunun %30’un altına düşen ve iktidarı kaybetme korkusunun tezahürü olarak, yeniden iktidarda kalabilmenin şartlarını yaratmak için büyük bir telaş içinde!…
Halkın umudu haline gelen ana muhalefet, halkın özlem ve taleplerini dile getiren öğretmen mitingi, Emekli mitingi, çay mitingi, ve yapacağı emekçi mitingiyle gönülleri kazanmaya ve umudu büyütmeye devam ediyor.
Siyasette uzman ve entrikalariyla, toplumu kamplaştırma, çatıştırma, manüple etme, Anayasa ve hukuk tanımaz tavrıyla, yargı üzerindeki hukuk tanimazligiyla, AHİM ve uluslararası sözleşmeleri tanimazligiyla, tarikat, cemaat ve tekkelerle, MEB’lıgi eliyle ÇEDES projesiyle dindar ve kindar, bilimden, sanattan, çağdaş değerlerden, kopuk, bütün demokratik teamulleri rafa kaldıran!… tek adam rejimi…
Demokratikleşemeyen devleti, çeteler, uyuşturucu baronlarının cirit attığı, mafya bozuntularının, tarikatların bakanlıklardaki işbirlikçileri ile at oynattiklari bir sistem yaratan AKP’den demokratik uygulamalar beklemek abesle iştigal olur!..
11 haziran Cumhurbaşkanı ve Özgür Özel görüşmesi, “bizim kırmızı çizgilerimiz var, asla onlardan taviz vermeyiz ” diyen tek adamla yapılacak görüşme, tek adamın zaman kazanma, gündemi oyalama taktiklerinden öteye gitmeyecektir.
Ana muhalefetin bunun bilincinde olduğuna inanıyorum.
Gerçek gündem; ekonomi ve bir avuç yandaş sermaye sınıfının çıkarlarına feda edilen, orta sınıfında yoksullastigi, asagidakiler- yukardakiler diye ikiye bölündügü bir ortamda erken seçimin dillendirilmesi ve meydanların büyük mitinglerle coşturulma zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.
Soldaki bütün siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, çiftçiler armudun sapı üzümün çöpü demeden umut haline gelen ana muhalefetin mitinlerine destek olmalı, demokratiklesemeyen devletin çeteleşmesi önlenmelidir.
Birleşe birleşe kazanacağız.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz…
Ercan Çınarlı/Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri