SUSACAĞIZ MI SANDINIZ?…
Alnındaki kömür karasıyla, ışıldayan gözleri ve nasırlı elleriyle, geleceği yaratan maden emekçilerine, madenin kapısını kapayıp hepinizi kovuyorum diyen, bu ülkenin ve milletin malı olan madenlerimizi ve yeraltı zenginlik kaynaklarımızı babasının malı zanneden patron bozuntusu!…
Emeği gasp edilen emekçiler,
Tırnaklarıyla kazıyarak ülkemizin kalkınmasına katkı koymuş ve bugün açlık, yokluk ve sefalete mahkum edilen emekliler!…
Domatesini tarlada 2 liraya satamayan, Market ve pazarlarda 20, 30, 40 liraya satıldığını gören, limon ağaçlarını, satamayıp meyvesi dalında çürüdüğü için sökmek zorunda kalan, pazarda markette 80, 100 liraya satıldığını görüp kahrolan çiftçilerimiz; hal yasasını çıkaracağı vaadinde bulunup yıllarca sürüncemede bırakılan ve bir avuç yandaş aracıya peşkeş çekilip gıda enflasyonunda dünya 4. sü olmamıza sebep olan,
Milletvekili maaşlarını 170 bin lira yaparken ses çıkarmayan ve 5000′ in üzerinde çalışanıyla 600 milletvekilinin bir tanesinin maliyetinin 1 milyon 330 bin liraya karşılık geldiği TBMM bütçesi,
Yandaşların 1 yıllık 2 trilyon 200 milyar vergi borcu silinirken, son 6 ayda ödenecek 600 milyar faiz borcu varken,
KÖİ-YAP İŞLET DEVRET MANTIĞIYLA yaptırılan 2017-2023 yılları arasında yandaşlara ödenen 16 milyar 800 milyon, bugünkü kurla 537 milyar lira yapılan ödemeler,
Rezerv alan ilan edilerek yağmalanan sahiller, kıymetli araziler, altın aramak bahanesiyle başta Kaz dağları olmak üzere, Akbelen, Erzincan, Fatsa gibi ülkemizin havası, suyu, ormanı katledilen ve emperyalist efendilerine peşkeş çekilen yeraltı yerüstü zenginlik kaynaklarımız…
Uluslararası kredi değerlendirme kurulu Modius Türkiye ‘nin kredi notunu B1’den B3’e yükselterek pozitif olduğu değerlendirmesini yaparken, Dünyanın, özellikle de İngiliz tefecilerinin iştahını kabartacak yolunacak kaz misali hedef göstermekte…
Tarihi misyonunu(!?..) tamamlayan, emperyalist efendilerine ve yandaş oligarklarına servet transferinde engel tanımayan tek adam rejimi, özünde temel çelişkisi emek-sermaye, baş çelişkisi başta işçi sınıfı olmak üzere emekliler, çiftçiler ve yoksul ve perişan edilen halkımız olmak üzere; tek adam rejimiyle halk arasındaki uzlaşmaz baş çelişkidir.
Batmış bir ekonomi, yokluk ve sefalet içinde gıdaya, ilaca ve hastaneye ulaşımda büyük güçlük yaşayan, adım adım ölüme sürüklenen büyük bir salgınının yayılmakta olduğunu söyleyen bilim adamları varken;
İşçi sınıfını ve kamu emekçilerini iktidara ve sermayeye peşkeş çeken SARI sendikalar daha nereye kadar sürecek bu yalakalik?..
Erken SEÇİM talebi çığ gibi büyürken sendikaların bu kadar duyarsız kalması, sadece basın açıklamaları ile yetinmeleri iktidarın ekmeğine yağ sürmek değil de nedir?…
Genel grev, demokratik direniş ve meydanları dolduracak miting ve yürüyüşler olmadan, zamana oynayan ve zevahiri kurtarmaya çalışan AKP iktidarının işine yaramaktadır.
Birleşik halk muhalefeti oluşturularak gerçekleştirilecek demokratik eylemler, DEMOGRATIK HALK İKTİDARINA gidecek yolu açacaktır.
SUSACAKMIYIZ!…
Birleşe birleşe kazanacağız,
Kurtuluş yok tek başına,
Ya hep beraber, ya hiç birimiz!…
Ercan Çınarlı/ Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri