Zafer sarhoşuyken sen;
Tam da;
Savcı da ,
Yargıç da ,
Tanık da benim derken…
Ve güç bende nutukları çekerken…
dönüverir sap…
.
Şaşırır kalırsın!…
Çığlıkların da dindiremez öfkeni…
Alevlerde kalırsın;
boğazında düğümlenir… yutamazsın kinini!…
Saldırgan tavrını aynada görsen;
tanıyamazsın kendini…
M.Halil ARIK
Bilim, gerçeğin nesnel bilgisidir, gerçeği değistirme araçlarını verir.
İnsanların bilincinin ve iradesinin dışında ve ondan önce var olan nesnel yasa; bu üretimdir (yani İnsanların geçim araçlarını sağladıkları eylemdir); üretim, toplumların temel olgusunu oluşturur ve onların tarihini koşullandırır.
Toplumsal ilişkiler, siyasal kurumlar, ideolojiler, son tahlilde, maddi malların üretimi ve paylaşımı tarafından belirlenir.
ABD temsilciler meclisi, faşist Netanyahu’yu, soykırım yaparak 40 binin üzerinde yarısından çoğu çocuk ve kadın olan Filistinlileri katlederken ayakta alkışlaması, kendisini demokrasi ve adaletin!.. temsilcisi olarak lanse etmeye çalışan kongre üyelerinin gerçek, emperyalist, yayılmacı emellerinin bir tezahürü olarak tescillemiştir. Uluslararası Adalet divanında soykırım olarak nitelendirilen Filistin katliamı, ABD emperyalizmi tarafından görmezden gelinerek soykırım desteklenmiştir!…
Daha öncesinde Sırp kasabı Faşist Miloseviçin Makedonya da giriştiği ve 8000 Boşnak Müslümanın katledilmesine göz yuman ABD ve Avrupa’lı emperyalistlerin çıkarları sözkonusu olduğu zaman nasıl da zalimleşebildiklerini tarih yazmakta ve bu utanç vesikası insanlık tarihi sayfalarında yerini almakta… ve bu zalim emperyalist-kapitalist sistem yeryüzünde varolduğu sürece devam edecektir!…
Toplumun büyük tepkisine rağmen, sokak hayvanlarının ötenazi yoluyla katledilmesine yol açacak yasa tasarısı, her ne kadar takla attırılmaya çalışılsa da bir katlima dönüşmesi kaçınılmaz olarak, gözü dönmüş canlı hayat düşmanlarının iştahını kabartmakta, ta ki sadece sokak hayvanları değil son 6 ayda katledilen 205 kadın, sermaye sınıfına peşkeş çekilen Akbelen’de olduğu gibi milyonlarca ağacı katleden, zeytinlikleri ve sahillerimizi yağmalattıran bu insanlık ve canlı yaşam düşmanı sermaye sınıfının ve temsilcisi tek adam rejiminin gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya yeter de artar bile!…
Güç bende nutukları atarken,
Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner.
Akp’li belediyelerden devir alınanan milyarlarca lira borçları ödeme emri çıkararak tahsil etmeye çalışan iktidar!…
Siyasette normalleşme diyerek zamana oynayan, adım adım zamları, baskı ve tehditleri hat safhaya çıkaran tek adamın birde ortağı Devlet Bahçeli’nin 154 kişilik hedef tahtasına oturttuğu gazetecilere ve siyasilere verilen gözdağı!…
Açlık sınırının 20 bin, yoksulluk sınırının 62 bin liraya ulaştığı, ev kiralarının en düşük 15 bin, Emekli maaşlarının 2.500 tl. sadakayla birlikte 12.500 lira olduğu bir ortamda, Asgari ücretin emek cephesinde normal ücret haline geldiği, dayanılmaz yaşam koşullarının kasıp kavuştuğu bu ortamda, ÇÖZÜM; hemen erken talebiyle meydanları gelincik tarlasına dönüştüren mitinglerle, direnislerle ve genel grev dahil bütün mücadele yollarının kullanılarak bu tek adam rejiminden kurtuluş icin; Birleşik halk muhalefeti oluşturularak, DEMOKRATİK HALK İKTİDARINA gidecek yolu açmak gerekiyor.
Birleşe birleşe kazanacağız,
Kurtuluş yok tek başına,
Ya hep beraber, ya hiç birimiz.
Ercan Çınarlı/Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri