Çok yıllar önceydi. İlk kez bir TV programına konuşmacı olarak katılmıştım. TRT İzmir proğramı idi. Üç konuşmacı idik. Program sonrası üçümüze küçük poşetlerde fıstık çamı fidanı vermişlerdi. Orman Vakfı veya Tema adına olabilir. Diğer konuklar, bizim yerimiz yok deyip fidanları bana verdiler. Ben de anneme vermiştim. O burayı uygun bulup dikmişti. Çamların gölgesi ve esintisi çok güzel. Annemden bana hatıra…
*
Hasan Mezarcı’nın o videosunu görmüşsünüzdür. “Bir gün Allah ile yürüyoruz. Manevi alemde. Bir dağa doğru tırmanırken, O’na sordum… “
Demek ki Allah da bizim gibi yürüyor. Manevi alemde de dağ varmış. Manevi dağ. Oraya tırmanmış Mezarcı ile Allah.
Mezarcı, Karadenizli diye dağa tırmannışlar herhalde. Konyalı veya Urfalı biriyle yürüseydi Allah, dümdüz yürürlerdi.
Kayış sıyırmış diyebilirsiniz ama bir de şöyle düşünün, bu adam 1500 önce yaşasaydı bu anlattıklarını kabul ettirme şansı daha yüksek olacaktı. Alın size Peygamber.
Çünkü bir kişi Tanrı ile görüştüğü için değil, insanları görüştüğüne inandırdığı için Peygamber olur.
*
Sen antrenörsün İsmail, tarikat şeyhi ya da misyoner değil. Sana ne futbolcunun ibadetinden.
*
Askere gitmemek için çürük raporu alan bazı kişiler, ilginçtir aşırı militarist hezeyanlar sergiliyorlar.
Hakan Ural da, Erdoğan izin versin İsrail’e gireyim demiş.
Bu sayede, Erdoğan’ın İsrail’e gireriz derken, kime güvendiğini anlamış olduk.
*
Kirli ilişkiler. Kamu kaynakları yağması ve kurumsal çöküş. 20 milyon euro ne oldu? İlaveten Belediye villa ve arsaları ne oldu?
*
Konya’nın Kulu ilçesinde bir düğün davetiyesi.. Düğün sahipleri, takı töreni yok, korkmayın, demiş.