(Yazı dizisi kısım-4)
KANUNSUZ İŞLEMLER SİLSİLESİ…
Kültür ve Turizm Bakanlığının 2005 yılında Turizm Bölgesi ilan ettiği yerlerdeki ormanlardan 53 adedini 2005/1 nolu ilan ile otel yapılmak üzere tahsise çıkardı.
Bu tahsislerin içerisinde Didim-Akbük, Bodrum-Gündoğan, Bodrum-Çökertme’de bulunan birer devlet arazisi yanı sıra Bodrum-Yalıçiftlik-Alakışla Limanı ( KİSSEBÜKÜ) Adalıyalı mevkisinde 3 adet araziyi de tahsise çıkarmıştı.
Ardından ihaleler yapılıyor en yüksel teklif verenlere ön izinler veriliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı en iyi teklifi veren Ersoy Otelcilik şirketine88.500 metrekare olan 2 nolu özel parseli 1000 yataklı 4 yıldızlı tatil köyü yapılmak üzere 23.02.2006 tarihinde ön izin veriyor.
Bakanlığın ülke çapındaki bu 53 tahsisi duyulduğu günden itibaren ülke çapından tepkilere neden oluyor her yöreden tahsislere tepki gösteren STK’lar tahsislerin iptali için davalar açıyorlar. En erken sonuçlanan, Antalya Barosu’nun tahsislere açtığı dava sonrası Danıştay 6.dairesi 5.12.2006 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı vererek konuyu Anayasa Mahkemesine aktarıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Anayasa mahkeme kararını beklemeden, Danıştayın vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararını gerekçe göstererek vermiş olduğu 53 tahsisi iptal ediyor. Ve Ön izin verdiği firmalara tahsislerinin iptal edildiğini bildirir yazı gönderiyor…
Akabinde, Danıştayın aktardığı davada Anayasa mahkemesi 07.NİSAN.2007 tarihinde orman alanlarının turizm yatırımlarına tahsis edilemeyeceği kararını veriyor ve yürürlükteki Turizm Teşvik Kanunu’nda orman alanlarını tahsis edebilme olanağı tanıyan 8.maddesinin (c) ve (d) bentlerini iptal ediyor. İptalin uygulanmasına 1 yıl süre tanıyor.
Bu sayede ADALIYALI tahsislerinin iptali ve tekrar tahsis edilemeyeceği Anayasa Mahkemesince karara bağlanmış oluyor.
“SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ”
İlerleyen süreçte 15.05.2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 5761 sayılı kanun ile 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunda kanunun 6.maddesinde ve Geçici Madde 9 ile değişiklik yapılıyor.
Yani, tahsisi iptal edilen şirketlere ön izinlerini yeniden alabilmelerine bir imkân tanınıyor.
“MADDE 6 ya eklenen “GEÇİCİ MADDE 9 – 24/11/2007 tarihinden önce, ön izin ve kesin tahsis aşamasındaki orman sayılan yerlere ilişkin verilen izinlerden ilgilisinin otuz gün içerisinde talepte bulunması halinde bu Kanun hükümlerine uygunluğu tespit edilen tahsislere kaldığı yerden devam edilir.”
Deniliyor……
Ancak…..6 MADDE aynı zamanda ŞUNLARI DA SÖYLER…
Madde 6 – Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde ve turizm merkezlerinde; Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kamu yararına korunmasına veya kamu yararına kullanılmasına katkıda bulunacak yapı ve tesisler, bu Kanunun 3 üncü maddesindeki belgelere sahip olmak kaydıyla, tapu kaydı aranmaksızın 8 inci maddedeki koşullara uygun olarak, imar planlarına göre yapılabilir ve işletilebilir.
Taşınmaz malların turizm amaçlı kullanımı:
Madde 8 – A. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde bulunan, Bakanlık tarafından turizm amaçlı değerlendirilmesinde yarar görülen ve ilgili Bakanlığa bildirilen taşınmazlardan………………….Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmadığı durumlarda, 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman sayılan yerlerden;
a) Sağlık turizmine yönelik fizik tedavi tesisi veya rehabilitasyon merkezi tesislerini kapsayan konaklamalı tesisler yapılabilmesi için iklimsel ve çevresel zorunluluk bulunan,
b) Termal turizmine yönelik jeotermal kaynakları bulunan,
c) Kış turizmi kapsamında uygun yapı ve tesislerin yapılabileceği yeterli pist uzunluğunu ve gerekli rakımı sağlayan,
d) Eko-turizm kapsamında yer alan yayla turizmi, kırsal turizm ve benzeri turizm türlerine yönelik tesislerin yer alabileceği çevresel ve sosyal anlamda imkan sağlayan,
e) Golf turizmine yönelik olarak uygun iklim yapısı ve topografik özellikler dikkate alınarak uluslararası standartlara uygun tesisler gerçekleştirilmesine imkan sağlayan,
f) Kıyıların coğrafi ve fiziksel yapısı nedeniyle kumsallardan, doğal manzaradan, çevresel zenginlikten, biyolojik çeşitlilikten yararlanma bakımından alt yapı ve üst yapı tesisi konusunda kolaylık sağlayan,
g) Kruvaziyer ve yat gibi deniz turizmine yönelik olarak kıyıdan başka bir yerde gerçekleştirilmesi mümkün olmayan,
h) Uluslararası yarışmaların yapılabileceği turizm amaçlı spor tesisleri yapılabilmesi için uygun iklim yapısı veya coğrafi özellikler sağlayan, yerler de Tarım ve Orman Bakanlığınca, bu fıkrada belirtilen usulle Bakanlığa tahsis edilir.”
Buna göre bu yukarıda sayılan maddelerdeki koşullara uyan durumlarda ön izninin yeniden verileceği taahhüt ediliyor ancak. “ön izin ve kesin tahsis aşamasındaki orman sayılan yerlere” ibaresinde iptal edilen tahsislere atıf yapılmıyor.
İptal edildiğinden artık tahsisler yok hükmündedir. Ve ön izin verilebilmesi için yeniden tahsis ve ihale yapılması gerekirken. Kanunları kim takar misali Ersoy Otelcilik bir dilekçe ile yapılan bu değişikliği göstererek, “yapılan bu değişikliğe uymadığı halde,” Kültür ve Turizm Bakanlığına iptal edilen ön izninin devamını talep ediyor.
Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı 10.10.2007 tarihinde onaylanan 1/25.000 lik çevre düzeni planında bu alanın orman alanı olarak işaretlenmesi sebebiyle ve Anayasa mahkemesinin kararı gereği Ersoy Otelciliğin talebini ret ediyor.
Bu arada “MADDE 6 ya eklenen GEÇİCİ MADDE 9”ol uyarınca tahsisine kavuşma amacını amaçlayan bazı işletmeler ALAKIŞLA LİMANI (KİSSEBÜKÜ) koyu içerisinde ve civarında termal su arama ruhsatları alarak. Termal otel yapabilme yolunu açacak olan termal su araması yaparlar. Ancak yeterli kalitede suyu bulamadıklarından bu girişimleri de fos çıkar.
“DURMAK YOK YOLA DEVAM”
İlerleyen süreçte:
07.02.2013 tarihinde Adalıyalı’ya ilişkin 1/25 000 likimar planı değişikliği yapılır. Bu planda sadece, Adalıyalı’da Ersoy Otelciliğe ön izin verilen ve ardından iptal edilen tahsis alanın olduğu bölgede, benzer bir alanı (T1) işaretlemesi ile turizm alanı ilan edilir.
Planda yapılan bu değişiklik üzerine Ersoy Otelcilik bu alanın orman alanından turizm alanına çevrilmiş olması nedeniyle ön iznin kaldığı yerden devamını ve yeni kurulacak bir şirket adına tahsisin yapılmasını talep ediyor.
Başbakanlığın 25.02.2014 tarih ve 440 sayılı yazısı ile bu talep uygun görülüyor. Kültür ve Turizm bakanlığı da Başbakanlığın uygun görmesi çerçevesinde 5761 sayılı kanun ile Turizmi Teşvik Kanunundaki değişikliğe atfen ön izne kaldığı yerden devamına izin veriyor.
Turizm bakanlığının kesin tahsis yazısı;
Hazine mülkiyetindeki orman vasıflı 308 ada 4 parsel (eski 2 özel parsel) 95.201,52 mertekare taşınmaz 750 yataklı 5 yıldızlı otel tahsisi gerçekleştirilmek üzere 23.06.2006 tarihinde ön izni verilen Ersoy Otelcilik A.Ş ye………………………kesin tahsis işlemi yapılması Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.
Buradaki kanunsuzlukları tespit edelim…
1…Başbakanlığın ve Kültür ve Turizm bakanlığının Ersoy Otelciliğe tahsisinin kaldığı yerden devamına izin verdiği hiçbir gerekçe doğru ve kanunlara uygun değildir. Ersoy Otelciliğe otel yapması için verilen bu alan yeni bir tahsis niteliğindedir. Başbakanlık ve Kültür ve Turizm Bakanlığı orman alanlarını istediği bir kişi ya da kuruluşa keyfince tahsis edemez.
2… Ayrıca iptal edilen tahsisler devam ediyormuş gibi işleme tabi tutulamaz. Bu tahsis alanının tekrar tahsise çıkıp ihaleye tabi tutulması gerekirdi.
3… Üstelik önceki tahsis alanı 88.500 metre kare iken ön izni hortlatılan alan 95.201,52 metrekaredir ve iki alan aynı değildir. Ön izin işleminin devamına izin verilen alan ile daha önce tahsis edilen alanlar arasında çok fark vardır.
Bu üç fotoğrafa baktığınızda ön tahsisi hortlatılan alan (T1) işaretli turizm alanının olduğu yerdir ve önceki 2 Nolu ön izni verilip iptal edilen alanla tam olarak çakışmamaktadır zaten alan ölçüleri de farklıdır. Bu alanın yeniden tahsis işlemi yapılması gerektirmektedir. Eskiden verilmiş bir tahsis gibi işlem yapılamaz.
4…ÖN iznin devamına dayanak olan Turizm Teşvik Kanunu Madde 6 ya eklenen 9.maddenin gerçekleşmesi için gerekli olan 6. Maddede şart koşulan 8.madde belirtilen şartlar ihdas edilmemiştir.
Ancak Ersoy Otelcilik kolları sıvamış ve işe girişmiştir ilk önce 20.11.2014 tarihinde CED gerekli değildir raporu almıştır.
Beşinci (SON) bölümde buluşmak üzere Saygılarımla Ali DİZDAR